Sağlık Müdürlüğü ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin işbirliği ile düzenlenen Yenidoğan Canlandırma Kursu sona erdi. Kurs sonunda 42 doktor ve hemşireye sertifika verildi.
Adana Hekimevinde gerçekleştirilen 3 günlük eğitimin ardından yapılan sertifika töreninde konuşan Ç.Ü Tıp Fakültesi Yenidoğan Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Satar, toplumdaki ekonomik ve sosyal durumun iyileşmesi, sağlık alt yapısının güçlendirilmesi ile bebek ve çocuk ölümlerinde önemli azalma gözlendiğini söyledi. Satar, yenidoğan ölümleri ve ölü doğumların sosyal ve ekonomik gelişmelere daha az duyarlı olduğunu, bu ölümlerin erken tanı ve tedavi, gebelik ve doğum sırasında verilen bakımın
iyileştirilmesi gibi sağlık ile doğrudan ilişkili önlemlerden daha fazla etkilendiğini bildirdi. Ülkemizde ana ve çocuk sağlığına ilişkin önemli sorunlar olduğunu belirten Prof. Dr. Satar, şöyle konuştu: "Sağlığın önemli bir göstergesi olan bebek ölüm hızı binde 17. Neonatal ölüm hızı ise 13'e düşmüştür. Hayatın ilk ayından sonraki dönem ölümlerinin azaltılmasına yönelik sürdürülen bağışıklama, ağızdan sıvı tedavisi ve anne sütü uygulamalarının yaygınlaştırılmasıyla postneonatal bebek ölümleri azalmaya
başlamış, ilk ay içindeki ölümler ön plana çıkmıştır. Tüm dünyada yılda 4 milyon yenidoğan ölmektedir. Bunların yüzde 19'u doğum sonrası solunum yapamamaya bağlı kaybedilmektedir. Bir başka deyişle uygun yaklaşımla dünyada her yıl bir milyon yenidoğan kurtulabilecektir."
Yenidoğan bakımı anlamında ülkemizde erken anne sütü uygulamalarının programlı ve yaygın bir şekilde uygulandığını belirten Prof.Dr. Satar, bu kapsamda temel yenidoğan canlandırma uygulamalarının da yerleştirilebilmesi için bu konuda eğitim almış ve standart uygulamaya sahip personelin yetiştirilmesi gerektiğini söyledi. Doğumu izleyen dakikaların bebeğin anne dışındaki yaşama uyum sağlamasına yardım edilmesi gereken kritik dakikalar olduğunu anlatan Satar, "Solunum yapamayan bir bebeğe yaşamın ilk birkaç dakikasında yapılan girişimlerin sonuçları yaşamın niteliğini doğrudan etkileyerek tüm bir yaşam boyunca sürecek sonuçlar doğurur" dedi.
Her yenidoğanın, yeterli bir canlandırmaya hakkı olduğunu söyleyen Prof.Dr. Satar, şunları söyledi: "Bu doğum odasında uygun gereçlerin her an hazır olması anlamına gelmektedir. Aynı zamanda, ilgili birimlerde çalışan sağlık profesyonelleri de yenidoğan canlandırma konusunda becerili olmalı ve bir ekip olarak uyumlu çalışabilmelidir."
DOĞUM ODASINDAKİ HERKESE EĞİTİM
İl Sağlık Müdürlüğü Ana ve Çocuk Sağlığı (AÇSAP) Şube Müdürü Dr. Mutlucan Karaman da, Adana'da 31. düzenlenen Yenidoğan Canlandırma Programında 42 doktor ve hemşirenin sertifikalandırıldığını söyledi.
Türkiye'de son 10 yılda düzenlenen 925 kursta sertifikalı sağlık personeli sayısının 28 bin 716 olduğunu ifade eden Dr. Mutlucan Karaman, bu programın "doğum odasındaki herkesi" hedeflediğini söyledi.
Bu programın ülkemizde doğumda gelişebilecek yenidoğan ölümlerini ve solunum yapamayarak yol açacağı istenmeyen durumları en aza indirebilme konusunda önemli bir yer tutacağının gerçek olduğunu anlatan
Dr. Karaman şöyle konuştu: "Yenidoğan canlandırılması programı, solunum yapamamaya bağlı ölümlerin ve hastalıkların önlenmesi amacıyla her doğum salonunda mutlaka eğitilmiş en az bir personelin bulunması amaçlanmaktadır. Bu program ülkemize 1998 yılında başlatılmış ve program kapsamında yer alan uygulayıcı ve eğitici eğitimleri Türkiye geneline yaygınlaştırılmıştır. 28 bin 716 kadın hastalıkları ve doğum, çocuk sağlığı ve hastalıkları, anestezi uzmanları, pratisyen hekimler, ebeler, hemşireler, anestezi teknisyeni eğitilmiştir."
Adana'da yapılan ve 3 gün devam eden yenidoğan canlandırma kursunda Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Satar, Adana Başkent Yenidoğan Bölüm Başkanı Doç.Dr Hande Gülcan ile Prof. Dr. Nejat Narlı, Doç.Dr. Hacer Yıldızdaş, Uz. Dr. Ümran Küçükgöz Güleç, Uz. Dr. Erkan Özer, Uz.Dr. Gülser Erdem, Uz. Dr. Rıza Yılmaz, Uz.Dr. Ferda Özlü, Uz.Dr. Birgül Mutlu, Dr. Nurten Kalmış ve Dr. Mutlucan Karaman eğitmen olarak görev aldı.